25 Nisan 2012 Çarşamba

Sıçtım Mavisi ve Alkolik Kuşlar





Günaydin izmir bu icten yanmali sistemde birkez daha beraberiz. Garip bir mutluluk ve hüzün var içimde belki alkol belki farkindalik ama aşk varya işte o herşeyi salaklastiriyor. Ama o salaklik guzel be abi valla. Sanki her sey muhteşem bir tek dünyada senin mutluluğun kalmiş gibi hissediyorsun, çok salakça degil mi? Kendi fabrikani kuruyorsun burada ve öyle bi yer ki sadece sen varsin ve her şey hayal gücüne bağlı ve kontrol sende!


Bu içi çurumuş salak insanlarin zengin olduğu dünyada maliyetine hayaller kurmak sadece senin elinde. Sen ve seni sen yapan bütün saçmaliklar burada.

29 Eylül 2011 Perşembe

Fast Food Music İnc.

Zamanında birinin söylediği gibi music is a serious fucking shit! mi!? Bu sorunsal üzerinde tabi ki durmayacağım fakat yazının içinde bu soruyu da ironik bir şekilde yaşamaktayım. Asıl sorunsal müziğin nasıl aranıp bulunduğu tüketildiği ve bu arada nasıl oluyor da bu insanlar bu müzikleri sindirip kendilerinden bir şeyler katıp facebook'ta 7 milyon kez! izleyip duruyorlar. İnternet çok iyi oldu çok demokratik oldu herşeye ulaşabiliyoruz bla bla.. ama çok hazırcı da olmadı mı? Ayrıca yıllardır Serdar Ortaç falan dinleyip gezen insanlar ne ara fransızca gypsy jazz fln dinler oldular? Ne ara indie müzik çok sindirildi de Lilililer diye şarkılarla böyle çok cool kafalara ulaştık. Tamam bu işi çok ciddiye alan müziği bir entellektuel olma aracı olarak kullanan insanlar, çok sayıda grup, sanatçı vesaire arar, indirir, dinler oldular. Peki bu adamlara ne oluyor? Rönesansınızı ne ara yaşadınız lan! LAN!

Bu kadar gelişmiş bir internet veri manyaklığında halen powerturk, kral gibi müzik kanallarıyla önlerine ne koyuluyorsa onu dinleyen insanlar, ne ara bunlardan haz etmeye başladılar? bu zihniyet ile facebook gibi bir siteyi de sanal fast food dükkanı olarak kullanmaya başladılar efenim! Olay kısaca şöyle özetlenebilir: Facebook açılır ve home tuşlanır, ardından sırayla yukarıdan aşağı olmak üzere videolar falan izlenir. Buraya kadar sorusu olan? Bir sorun yok değil mi? Herkes kendi ilgi alanına göre algılayabildiği boyutta karşısındaki olgudan bir şeyler alır. Peki nedir bu çılgınlık, nasıl herkes Zaz dinler oldu. Tamam Zaz ne lan! Zaz ne diyeceksiniz ama bu insanlar ne zaman böyle açık fikirli, müzik dinler oldu? Kolay anlaşılabilir bir tarz da kendi ülkesinde bile çok takılmayan bu hatun Türkiye'de neden bu kadar çok sevildi? Hemen başta anlattığım şeye döneyim; halen önümüze ne koyulursa onu yiyoruz da ondan. Her gün milyonlarca videodan böyle bir videonun bu denli tutmasının nedeni bu. İnsanlar yıllardır önlerine sunulan müzikler ile yetinir durumdaydılar ve Zaz bunun değiştiği anlamına falan gelmiyor. Kör göze parmak oldu bu biraz facebook sayesinde ve insanlarda uzaylı görmüş -hayatlarında böyle bir tür ve böyle bir müziğe açmışlar(?)- gibi balıklama atladılar ve hayatlarında daha önce böyle bir şey dinlememiş gibi göklere çıkardılar. Çünkü kafalarını kaldırıp biraz araştırıp ne gibi müzikler var acaba ülkemizde veya dünyada hiç demediler. Facebook'ta onların gözüne soktu bu gerçeği ve evet artık halkımız inanılmaz güzel müzikler dinlemekte! Madem müzik, sizin bir mekanda milyonlarca liraya bir şişe votka içmeniz için tasarlanmış bir şey, ne ara müziğin de bir sanat olduğu aklınıza geldi?

Müzik, çok fazla popüler bir sanat türü; evlerimizde, arabamızda, her yerde.. O kadar hayatın içinde ki çok da fazla ciddiye alınmak durumunda değil, herkes müzik dinleyebilir, herkes kulağına hoş gelen şeyi dinleyebilir. Herkes için bu kadar önemli bir şey olmak zorunda değildir; zaten sanat bu kadar ciddiye alınmak zorunda değildir. O zaman siz Serdar Ortaç dinlemeye devam edin, kafanızı böyle saçmalıklarla doldurmayın, ama bu işi ciddiye alıyormuş gibi de yapmayın. Bir anda bu kadar fazla insanın bir fransız şarkıcısını göklere çıkarması samimi olmuyor demek istiyorum. Önünüze sunulan şeyi biraz sorgulayın da, biraz bu işten anlayan insanlar sizinle dalga geçmesin!